Page 73 - KobiEfor-Haziran-2021
P. 73
güven içinde yatırım yapabilme ikliminin oluşturul-
ması gerekir.” “KOBİ’ler ekonominin bel kemiğidir”
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki yukarıya
doğru hareketlerdir. Fiyatlar genel düzeyindeki bu KOBİ’lerin ekonominin gerçekten belkemiği
yükselişler, kısa zamanda ekonomide çifte para sis- olduğunu söyleyen Prof.Dr. Sabri Tekir, “Devasa
teminin doğmasına neden olur. Tekir, az gelişmiş sanayi kuruluşları elbette ki ekonomi için gerek-
ülkelerin çıkmazlarından birinin bu olduğunu kay- lidir. Ancak ekonominin üzerine bina edildiği ya-
pının KOBİ’lerden oluşması çok önemlidir” dedi.
dederek, “Çifte para sisteminde yerli para yurt-içi
SSCB ekonomisinin çöküş nedenlerinin başın-
ekonomik işlemlerin yürütülmesinde; diğeri ise it-
da o devasa sanayi kuruluşları ve bu kuruluşların
halata dayalı üretim ve tüketim sisteminin devamı
kendilerini gelişen şartlara adapte edememeleri
için kullanılır. Fakat, fiyat istikrarsızlıkları zamanla
gelmektedir. Tekir, KOBİ’lerin
halkın tasarruflarının bu yabancı para birimi ile ya-
şartlara adaptasyon kabiliyeti
pılması sonucunu da doğurur. Nitekim, şu anda ül-
yüksek işletmeler olduğunu
kemizde yaşadığımız olay budur” dedi.
söyledi: “Küçük çaplı üretim-
Çifte para sisteminin ortadan kalkması için eko-
lerle de varlığını idame ettire-
nomik ve siyasi istikrarın sağlanması; cari açığın ol-
bilirler. Yani, ekonomik krizlere
maması; milli paranın sağlam olması; dış finansman
karşı direnç kabiliyetleri daha
kaynaklarına fazla bir ihtiyacın olmaması; kaynak-
yüksek ve esnektir. Ancak ül-
ların verimli ve üretime yönelik olarak kullanılması;
kemizde KOBİ kavramı ölçek-
teşvikler yoluyla sağlanan ihracat, yatırım vb. des-
lerinin Avrupa Birliği ölçekleri-
teklerin yerinde kullanılıp kullanılmadığının takibi,
ne uyarlanması gerekmektedir. Sonra KOBİ’lerin
uzun vadeli sürdürülebilir bir büyüme trendinin ya-
dış piyasalara açılma kabiliyetleri de yüksektir. Fa-
kalanması gerekiyor. Tekir, aksi takdirde enflasyonist
kat, devletin dış piyasaların niteliği, şartları, ülke
süreçten çıkabilmenin mümkün olmayacağını söyle-
bazlı farklılıkları ve işlemlerin yürütülmesi konu-
di: “Enflasyon hükümetlerin iradeleri dışında mey-
sunda doğrudan kamu desteğine ihtiyaç olduğu
dana gelmez. Bu benim öteden beri dile getirmeye
gibi özellikle OSB’lerin bünyesinde bu organizas-
çalıştığım bir konudur. Hükümetlerin bu iradeleri is-
yon ve koordinasyonu sağlamak için teşkil edil-
teğe bağlı (yani politik bir tercih) veya zorunlu olarak
miş birimlere dolaylı fakat etkili desteklemelerde
oluşabilir. Enflasyonist politikalar genelde, politik bir
bulunması gerekmektedir. Unutmamak gerekir
tercih olarak uygulanır. Zorunlu olarak oluşan irade-
ki KOBİ’ler toplam ihracatımızın yüzde 36.6’sına,
de ise exojen faktörler dediğimiz dış alemden gelen
buna mukabil toplam ithalatın sadece yüzde 22-23
etkenler önemlidir. Maliyet enflasyonunun ana nede-
dolayındaki bir payına sahiptir. En önemlisi toplam
nidir. Ülkemizdeki enflasyon, böyle bir karaktere sa-
ihracatının yüzde 91.4’ü imalat sanayi ürünlerin-
hiptir. İthal enflasyonunun önüne tamamen geçebil-
den oluşmaktadır. Ülkemizde toplam Ar-Ge har-
mek mümkün değildir. Gelişmiş ve gerçek anlamda
camalarının yüzde 31’i de yine KOBİ’lere aittir. Bir
sanayileşmiş ülkelerde bile az da olsa dış alem girdi-
ülke için ideal olanı ise büyük ölçekli işletmelerle
leri enflasyonist etkiler meydana getirebilir.”
KOBİ’lerin kendi içinde uyumlu bir ekonomik sis-
Halen özel ve kamu sektörü olmak üzere ülkemi-
temin kurulabilmesi olacaktır.”
zin sadece dış borcunun 500 milyar dolara ulaşmış
olduğunu hatırlatan Tekir, “Merkez Bankası verile-
ise), dış borç yüksek ve enflasyon da yüksek ise bu
rine göre orijinal vadesine bakılmaksızın, vadesine
göstergelerin normale dönmesi zaman gerektire-
1 yıl veya daha az kalmış (kısa vadeli) dış borç stoku
cektir. Kısa dönemde bunun sağlanması mümkün
192.0 milyar dolar ile rekor bir düzeye ulaşmış bu-
olmayacaktır. Çünkü, böyle bir ekonomik ortamda
lunmaktadır. Bu kısa vadeli dış borç stokunun yüzde ileriye yönelik kararlar sağlıklı şekilde alınamaya-
23’ü kamu sektörünün, yüzde 11.9’u Merkez Ban- caktır; yeni yatırımlar yapılamayacak, yeni istihdam
kası, yüzde 65.1’i ise özel sektörün borcudur” dedi. alanları oluşturulamayacaktır; en önemlisi ekonomi
istikrar içinde yönetilemeyecektir. Bununla birlikte
“Yakın gelecekte çıkış görmüyorum” zorlukların üstesinden gelmesini bilen son derece
Ekonominin sıkıntılı halinden çıkış ihtimali gör- dinamik bir özel sektörümüz vardır. Çok iyi yetişmiş
mediğini aktaran Tekir, görüşlerini şöyle dile getir- bir insan gücü kaynağımız vardır (eğer gelişmiş ül-
di: “Maalesef, yakın gelecekte böyle bir ihtimal gö- keler bu yetişmiş insan gücümüzü vakumlamazlar-
züküyor diyemem. Çünkü eğer bir ekonomide faiz sa), tarihsel tecrübesi son derece engin bir insan
yüksek (yüzde 19) (dünyada en yüksek faiz oran- kaynağımız vardır. Bu kaynaklarla kısa zamanda bu
larından biri), kur yüksek, cari açık yüksek, bütçe zorlukların üstesinden gelinebileceği kanaatini ta-
açığı yüksek (tasarruflar düşük, harcamalar yüksek şımak istiyorum.”
Haziran 2021 KobiEfor 73