Page 87 - KobiEfor_Kasim_2014
P. 87

EKONOM‹ST




                        Prof.Dr. Sedat Aybar:  Türkiye’de neo-liberalizm;

                           Kitab›na uygun







                     Sedat Aybar: “Serbest piyasa ekonomisinin oturdu¤u bir ülkeyiz.
                Hükümet konjonktürel olarak baflar›l›. Büyümeyi azalarak da olsa devam
                   ettiriyor, enflasyonu kontrol alt›nda tutuyor. Ancak ayn› fleyi yap›sal
                         dönüflümlerin gerçekleflmesi ba¤lam›nda söyleyemeyiz. “
          O         rta Vadeli Program aç›kland›ktan sonra                                    Sedat Aybar


                    ortaya ç›kan tabloyu ‹stanbul Ayd›n Üni-
                    versitesi Ekonomi ve Finans Bölümü
                    Baflkan› Prof.Dr. Sedat Aybar ile de¤er-
                    lendirdik:

              Türkiye ekonomisinin en önemli
              sorunu cari aç›kt›. Ancak flimdi enflasyonun
              gündeme oturdu¤unu görüyoruz. Bu de¤ifliklik
              size göre nas›l okunmal›?
              Sedat Aybar: Türkiye’nin büyüme h›z›nda bir
           düflüfl var. Enflasyon konusu, büyüme h›z›ndaki
           düflüfle koflut, iç içe geçmifl cari aç›k, iç tasarruf
           oran›n›n düflük olmas› ve iflsizlik sorunlar› ile bir-
           likte de¤erlendirilmeli. Biliyoruz, bu konular çok
           konufluldu, konufluluyor. Bu sorunlara cevap vere-
           bilmemiz, döviz kurlar›n›, enflasyonu ve faizlerin
           sal›n›m›n› eflanl› olarak düflünmemizden geçiyor.
           Serbest piyasa ekonomisi uygulamas›, bunlara
           müdahale edilmemesi gerekti¤ini dayat›yor. Büyü-
           menin h›zl› oldu¤u dönemlerde serbest pazar uy-
           gulamas› pek fazla ekonomik sürtüflme yaratm›-
           yor. Gerçi, uygulama süreci içerisinde sistem baz›
           kesimleri kay›rma, baz›lar›n› cezaland›rma konu-
           sunda ac›mas›z ama gerçekleflen iktisadi büyüme   nu art›k herkes üç afla¤›-befl yukar› bu flekilde ifa-
           farkl› kesimler aras›ndaki sürtüflmelerin a盤a   de ediyor, tart›fl›yor. Ama geliflkin bir teknolojik
           ç›kmas›n› engelliyor. Büyüme h›z›ndaki yavafllama  üretimi nas›l becerece¤iz, illa ki bunu mu yapma-
           zarar gören kesimler aras›nda huzursuzluklar›    m›z laz›m, farkl› alternatiflerimiz ne olabilir, bu ye-
           artt›rabilir, ba¤›ms›z para politikas›, maliye politi-  terince detayl› ve aç›k olarak tart›fl›lm›yor. Özellik-
           kalar›n›n devreye daha a¤›rl›kl› olarak girmesiyle  le küresel iflbölümünün yeniden tarif edildi¤i, Av-
           enflasyon tetikleyici bir yörüngeye girebilir.                rupa Birli¤i ile tam üyelik müzakerelerinin yap›ld›-
              Ayr›ca 2023 gibi iddial› bir hedefimiz var. Dünya-  ¤› bu dönemde üzerinde durulmas› gereken konu-
           n›n ilk 10 ekonomisine girme, 500 milyar dolar ih-  lard›r bunlar.
           racat hedefi sözkonusu. Bu hedeflere nas›l ulafl›l-  Öte yandan; üretimde katmade¤er sa¤lanmas›
           d›¤› bence çok önemlidir. Çünkü birtak›m fiyat ve  befleri sermayenin kuvvetlenmesiyle mümkün ola-
           kur politikalar›yla bu hedeflere ulaflmak uzun va-  bilir. Bu da Ar-Ge çal›flmalar›na ayr›lan kaynakla-
           dede anlaml› olmayabilir. ‹hracat›m›za konu olan  r›, e¤itimin niteli¤ini tart›flmay› gerektiriyor. Bu
           ürünler dünya rekabetçi ortam›nda bize ayr›cal›kl›  alanlarda pek çok önlem al›nd›¤›n› ve reform yap›l-
           bir yer sa¤lamayabilir. Sadece nominal veriler de-  d›¤›n› biliyoruz, ancak bunlar›n ne kadar yeterli ol-
           ¤il, üretim yap›s›n›n de¤iflmesi Türkiye’yi ayr›cal›k-  du¤unu, befleri malzememizin hedeflerimizle
           l› ve rekabetçi konuma getirebilir dünyada. Bunun  uyumlu olup olmad›¤›n› izleyip görece¤iz. Türki-
           için de ‘emek yo¤un üretimden sermaye yo¤un ve   ye’nin bu alanda flimdiye kadar ald›¤› yola ra¤men
           teknoloji a¤›rl›kl› üretime’ geçmemiz gerekir. Bu-  çok büyük a盤› oldu¤unu da unutmamak gereki-

           86 KobiEfor Kas›m 2014
   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92