Page 51 - KobiEfor_Eylul_2017
P. 51
d›m. Konya’ya pekmez satmaya bafllad›k, oradan
tuz ve arpa getirip satt›k. Odun azal›nca pekmezi
maden kömürüyle piflirdik. Bunun için döküm ›zga-
ralar› yapt›k. Uflak’tan fleker getirdik, satt›k; bu
arada 1945’li y›llarda bir de iflyerimiz oldu, sat›fl›
oradan yapmaya bafllad›k. Sonra Bekilli’den Çam’a,
oradan Denizli’ye flose yol yap›ld›. Bekilli-Çam-De-
nizli aras›nda otobüs çal›flt›rmaya koyulduk. Öyle
bir rekabete girifltik ki insanlar› 1 liraya tafl›yorduk.
Denizli’ye geldik, ev kiralad›k, arsa ald›k. Otobüsü
çal›flt›rmaya devam ederken Denizli’de ald›¤›m›z
arsa üzerine alt› ma¤aza, üstü daireler olan 4 katl›
bina infla ettik. A¤abeyim de ben de evlendik. Aske-
re gittim, Askerlikten sonra ifllerimiz iyice büyüdü.
Dönmez Otobüsleri, Denizli’den ‹zmir’e, ‹stanbul’a,
Ankara’ya çal›flmaya bafllad›, 5-6 otobüsümüz oldu, Hasan Dönmez, “Giriflimci önce kendine güvenmeli,
sonra iyi, güvenilir insanlarla çal›flmay› seçmeli.
o dönem Pamukkale ç›kt›. Ciddi bir rekabet.” ‹yi bir ekip, lideri baflar›ya tafl›r” diyor.
Yabanc› dil bilmeden yurtd›fl›na ilk gidifl: Dön-
mez’in ufku yurtd›fl›na kayar: “1964’te otobüs çal›fl- elimizde kald›. Biz de hurmalar› 1 liraya ald›ysak 2 li-
t›r›rken hac konvoyu yapmaya bafllam›flt›k. O günün raya ‹stanbul’da satt›k.”
flartlar›nda 3 otobüs hac› ve 1 kamyonla hacca git- Denizli’den ‹zmir’e: Hasan Dönmez, ‹zmir-‹stan-
tim. Oradan gelirken hurma ald›m, burada baya¤› bul aras› otobüs çal›flt›r›rken ‹zmir’e yerlefltiklerini
iyi para kazand›k. Pamukkale ile ciddi rekabet bafl- de söylüyor. Önce Hatay Caddesi üzerinde ev kirala-
lay›nca otobüs iflini b›rakt›k. n›r, Basmane’de ufak bir iflyeri de bulunur. Yedek
‘Ne yapar›z? derken “Bir fleyler ithal edelim” de- parça ifline de bafllad›klar›n› aktaran Dönmez, Ba¤-
dik. Daha önce hiç ithalat yapmam›fl›z. Hazine D›fl dat’tan getirdikleri hurmalar› da ‹zmir’de önce bir so-
Ticaret Müsteflarl›¤› fuar kotas› ay›r›yor, kendimiz ¤uk hava deposuna koyduklar›n› hat›rl›yor. Hurmala-
ad›na Denizli Ticaret Odas›’ndan birkaç flirket olufl- r›n sat›fl›n›n ard›ndan Dönmez, art›k ticarette yönünü
turduk. Ankara’dan tahsisleri ald›k. Evraklar gere- yurtd›fl›na çevirir. K›na almak için Pakistan’›n Karaçi
kiyor, Ankara’da Irak konsoloslu¤una gittik. Abim flehrine gider. Türk ticari atefleli¤ini bulur, orada t›b-
Celal Dönmez ile konsoloslu¤un yard›m›yla bir flir- biyede ö¤renci ‹ngilizce bilen Ali Bey’i yan›na alarak
ketten belge ald›k, ithal lisans› için de ‹fl Bankas›’na Lahor’a geçer. Oradan da Ali’yi al›p Singapur’a kara-
gittik. Türkçe’den baflka dil bilmiyorum ama tek biber almaya gider. 1965’li y›llar… Kald›klar› otelde
bafl›ma Ba¤dat’a gidece¤im. kap›n›n alt›ndan at›lan bir tomar gazete ilgisini çeker.
O dönem önce Beyrut’a gidiliyor, oradan Ba¤dat’a Ali ile birlikte gazetelerdeki ilanlardan bir karabiber
geçiliyor. Gecenin 11-12’sinde uçaktan indik, minibü- sat›c›s›na ulafl›rlar. Telefon edip adam› otele ça¤›r›r,
se bindik, bir otele gittim, oldukça pahal›yd›. Sabah tan›fl›rlar, gelen Müslüman bir Arap’t›r, orada kald›k-
kalkt›m, Ba¤dat’taki ticari ateflenin adresini buldum, lar› süre boyunca onlar› hiç yaln›z b›rakmaz. Eski
‹smet Bey diye birisi. Beni yar› fiyat›na baflka bir ote- al›flverifl yapt›klar› adam da otelde onlar› yakalar.
le yerlefltirdi, yemek için lokantalar›n ve dolar› boz- Hasan Dönmez, orada iki farkl› yerden mal tedarik
durmak için döviz bürolar›n›n nerelerde oldu¤unu etmesini ö¤renir ki bu ticari hayat›nda önemli bir bil-
ö¤rendim. Oradaki lokantalarda flifl kebap, kuru fa- gidir. 3-4 y›l karabiber ticaretine devam eden Dön-
sulye, pilav, turflu gibi bizim yemeklerimizden yer- mez, bu arada yedek parça iflini de gelifltirdiklerini
dim. Abdülkadir Ceylani diye biri vard›, onun Türk ta- paylafl›yor: “O dönem Almanya’dan yedek parçalar
lebeleriyle tan›flt›m, arkadafl oldum, onlarla Dicle ke- geliyordu. Biz Almanya’ya fuarlara gidiyorduk, kata-
nar›nda oturuyor, konufluyorduk. Saddam’›n kay›n- log topluyorduk, ‹ngilizce bilen profesör bulduk, te-
pederi yeni iktidar oluyordu. Rafidan Bank’a gittim, leks ald›k ve yazmay› ö¤rendim.”
akreditifi ald›m, hurma iflletmesine götürdüm, orada Üretime geçifl: “70 cente muhtac›z” diyen Süley-
Kemal Bey diye biriyle tan›flt›m. Bana yard›mc› oldu, man Demirelli y›llar… 1970’li y›llar... Döviz s›k›nt›s›
evine yeme¤e götürdü. Yabanc›lardan çekiniyorlard›,. vard›r, enflasyon rakamlar› alm›fl bafl›n› gidiyordur.
Orada 5 hafta kadar kald›m. Türkiye’den TCDD’nin Kazan›lan paran›n büyük miktar› da vergiye gidince
patates dolu vagonlar› Ba¤dat’a gidiyordu. Biz de bo- Hasan Dönmez’e yak›n çevresi üretime verilen tefl-
flalan vagonlara hurmalar› yüklettik, hacca giderken vikleri hat›rlat›r, “Siz imalat yaparsan›z bu iflten kur-
yollar› ö¤renmifltim. Ba¤dat’tan 85 ton hurma getir- tulursunuz” denir. Bunun üzerine, 1983’te emekli
dik. Ancak Türkiye’de kolera salg›n› ç›kt›, hurmalar Profesör Cengiz P›nar’› da yan›na alan Dönmez, De-
Eylül 2017 KobiEfor 51