Page 11 - KobiEfor_Eylul_2013
P. 11

ED‹TÖR









                                                   Yeni bir küresel dönem

                                              ABD Merkez Bankas›’n›n (FED) parasal genifllemeden vaz-
                                           geçme niyetini aç›klamas› dünya piyasalar›n› sarsarak, küre-
                                           sel ekonomiyi Geliflmekte Olan Ülkeler lehine olmayan yeni
                                           bir sürece soktu. Finansal ve do¤rudan yat›r›mlar yön de¤ifl-
                                           tirmeye bafllad›. Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve Türki-
                                           ye’den sermaye ç›k›fllar› yaflan›yor. “Ç›kan” bu sermaye ABD,
                                           Almanya ve k›smen de  Japonya’ya gidiyor. Türkiye’nin de
                                           aralar›nda bulundu¤u “Yükselen Piyasalar”da, karfl› önlemler
                                           al›nmas›n› gerektiren s›k›nt› sinyalleri görünüyor.
                                              Küresel ekonominin son on y›l›na “Çin Ça¤›” diyenler ya-
             YALÇIN SÖNMEZ                 n›lmam›flt›. Çünkü Çin, k›sa zamanda ve pek çok farkl› sektör-
             yalcinsonmez@kobi-efor.com.tr  de, dünyan›n tamam›na yeten bir düflük maliyetli ve kaliteli
                                           üretim merkezi haline gelmiflti. Çin’e ara mal,  teknoloji ve
                                           hammadde satan dünyan›n birçok bölgesi rahata ve huzura
                                           ermiflti. Çin’in azmanlaflm›fl arz kapasitesi sayesinde dünya
                                           meta fiyatlar› stabil kalabilmifl, enflasyon bas›nc› yaflanma-
                                           m›flt›. Ancak küresel krize giren geliflmifller, elini verip kolu-
                                           nu kapt›rd›klar› “Çin Ça¤›”ndan kurtulman›n bir yolunu ar›yor-
                                           lar ve bunun yolunu da piyasalara sald›klar› 6 trilyon dolar›
                          Dünyada          geri çekmekte buluyorlar. Bafllad›lar ve devam› kaç›n›lmaz
                                           olarak gelecek.
             “ucuz ve bol para”               Dünyada “ucuz ve bol para” dönemi kapan›yorsa bundan
                           dönemi          en erken ve en yo¤un etkilenecek ülkelerden birinin de tasar-
                      kapan›yorsa          ruf a盤›n› d›flar›dan gelecek parayla kapamaya yap›sal olarak
                                           mahkum Türkiye olmas› do¤ald›r. Sinyaller ortada: Dolar ku-
                bundan en erken            ru 2 TL’yi aflt›. Tahvilde faiz çift haneye ç›kt›. Türkiye’nin risk
                     ve en yo¤un           primi May›s’tan Eylül’e 111 birimden 232’lere yükseldi. F›rt›na-
                       etkilenecek         y› ve dalgalar› hissederek yafl›yoruz.
                                              Ancak Türkiye’nin sa¤lam bütçesi, döviz rezervleri, düflük
                        ülkelerden
                                           borçluluk, güçlü bankac›l›k sektörü, ekonomi yönetimine gü-
                         birinin de        ven ve siyasi istikrar gibi avantajlar› oldu¤u için önlem ala-
                  tasarruf a盤›n›         cak zaman› da var. Gecikmemek gerekir.
               d›flar›dan gelecek              Al›nacak önlemlerde gecikmemek, Türkiye’nin komflular›n-
                                           da ve bölgesinde cereyan eden “s›cak geliflmeler” nedeniyle
              parayla kapamaya             de önem kazan›yor. Petrol fiyatlar›nda her 10 dolar art›fl Tür-
                   yap›sal olarak          kiye’nin ekonomisine 8-10 milyar dolar ek harcama olarak
                          mahkum           yans›yor. Al›nan parasal önlemlerin yan›s›ra üretime, yat›r›ma,
                                           rekabete yönelmemiz gerekiyor.
                   Türkiye olmas›             ‹SO’nun  yay›nlad›¤›, “Türkiye’nin ‹kinci 500 Büyük Sanayi
                          do¤ald›r.        Kuruluflu–2012” araflt›rmas› gösterdi ki GSY‹H’n›n üretilmesin-
                                           de KOB‹’lerin pay› 2002–2012 döneminde hiç de¤iflmemifl,
                                           yüzde 0.9’da sabit kalm›fl. Bu da bize, üretimi, yat›r›m›, reka-
                                           bet gücümüzü art›rmaya dönük reformcu politikalar›n ayn› za-
                                           manda KOB‹ odakl› olmas›n›n kaç›n›lmazl›¤›n› gösteriyor.
                                              Biz gördük, hükümet gördü, kimsenin itiraz› yok, o halde
                                           uygulaman›n atefllenmesi gerekiyor.

                                                                                       Eylül 2013 KobiEfor 9
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16