Page 9 - KobiEfor_Subat_2010
P. 9

ED‹TÖR









                                                    Bafl görev istihdam

                                                       yaratmak olmal›

                                           Kriz hakk›nda art›k herkes herfleyi biliyor. Bu nedenle orjinal gö-
                                           rüflü olan kendine saklas›n. Sorun art›k krizin sonuçlar›ndan
                                           kurtulmakt›r. Yavafl veya h›zl›, bütün dünya krizin sonuçlar›n›
                                           ortadan kald›racak önlemlerle ilgileniyor.
                                           Türkiye’nin eknomik yap›s› küresel krize karfl› nisbeten dayan›k-
                                           l› ç›kt›. Bu memnuniyetle bir kenara kaydedilmeli. Krizden en
                                           h›zl› ç›kacak olan ülkenin Türkiye olaca¤› da AB’de genel kabul
                                           görüyor. Bunu da  bir kenara yazal›m.
                                           Ancak krize karfl› Türkiye’nin en zay›f yan›, 2007’de yüzde 8.6
                                           olan iflsizli¤in 2008 ve 2009’da y›ll›k ortalama yüzde 13.0 gibi
                                           al›fl›lmad›k bir düzeye yükselmesi oldu. Hükümet’in 2010-2012
             YALÇIN SÖNMEZ
             yalcinsonmez@kobi-efor.com.tr  dönemi için program› istihdam yaratma noktas›nda iyimser de-
                                           ¤il. ‹flsizli¤i yüzde 13.0’lerde sabit tutmak için bile y›ll›k yüzde
                                           7 civar›nda büyüme göstermesi gereken ekonominin önümüz-
                                           deki üç y›lda yüzde 3.5-5.5 büyüme band›nda seyredece¤i hü-
                        Krize karfl›        kümetin öngörüsü oldu¤una göre kendimizi “yüksek iflsizli¤in
                   Türkiye’nin en          kal›c›laflmas›” gibi istenmeyen bir duruma al›flt›rmal›y›z.
                                           Ancak “yüksek iflsizlik” salt ekonomik etki yaratmaz, as›l etki-
             zay›f yan›, 2007’de           si, ülkenin gelir da¤›m›ndaki dengesizli¤e göre ölçüsü de¤iflen
                  yüzde 8.6 olan           “sosyal” y›k›c›l›¤›d›r. Türkiye, gelir da¤›l›m› çok bozuk olan bir
                   iflsizli¤in 2008         ülkedir. OECD’nin en son araflt›rmas›na göre ülkemizde en dü-
                                           flük gelirli 14 milyon kifli Yurt ‹çi Has›la’dan yüzde 6.1, en yük-
                       ve 2009’da
                                           sek gelirli 14 milyon kifli ise yüzde 44.4 pay almaktad›r. Arada-
                   y›ll›k ortalama         ki fark, 7.3 mislidir.  8 misli fark “risk s›n›r›” say›lmaktad›r. De-
                  yüzde 13.0 gibi          mek ki, hem e¤er iyi kullan›rsak bir vaktimiz, hem de yapabile-
                   al›fl›lmad›k bir         ceklerimiz var. Ne yapmal›y›z?
                                           Obama kendi ülkesinde yeniden “fliflme” e¤ilimi içine giren fi-
              düzeye yükselmesi            nans sektörüne “dur!” dedi. Bu demektir ki, kriz finans sektö-
               oldu. Hükümet’in            rünü sarst› fakat ›slah etmedi, yeni bir yap›lanmaya gidilemedi.
              2010-2012 dönemi             O halde bütün ekonomiler “müdahale”ye muhtaç durumdad›r-
                                           lar. Türkiye’de bu müdahale, t›pk› AB’de oldu¤u gibi, istihdam
                    için program›          odakl› politikalarla olmal›d›r. Türkiye’de toplumun yafl ortala-
               istihdam yaratma            mas› 28.8 y›ld›r, yani çok genç bir toplumdur ve gençli¤inin üç-
                       noktas›nda          te biri iflsizdir. Genç iflsizlere  kendi iflini kurma ve baflkalar› için
                                           de ifl yaratma f›rsat› verilmesi, TOBB Baflkan› say›n Hisarc›kl›o¤-
                    iyimser de¤il.
                                           lu’nun da dikkat çekti¤i gibi, giriflimci genç kad›n ve erkeklerin
                                           e¤itilmesi, yönlendirilmesi ve mikro ölçek ilk sermaye deste¤i
                                           ile özendirilmesi, iflsizli¤i azaltman›n en etkili yöntemi olacakt›r.
                                           Bu vizyonun ayr›lmaz bir parças› da, mesleki e¤itimin toplam
                                           e¤itim içindeki pay›n›n yüzde 43’lerden yüzde 70’lere ç›kar›lma-
                                           s›d›r.
                                           Korkmaya gerek yoktur, Türk özel sektörü bunu sa¤layacak po-
                                           tansiyel dinamiklere sahiptir.


                                                                                      fiubat 2010 KobiEfor 9
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14